Yazılı Soru Önergesinin Metni

03/08/2009

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını; Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygılarımla arz ederim.

Yılmaz TANKUT
MHP Adana Milletvekili





Bilindiği üzere camiler, yüce milletimizin başta namaz olmak üzere dini vecibelerini yerine getirdiği mekânlardandır. Bir araya gelmek, toplanmak da, caminin lügat anlamlarındandır. Camiler halkın sadece dini konularda değil, aynı zamanda ama özellikle milli yönü bulunan önemli konularda da aydınlandığı kutsal yerlerdir.

Bugüne kadar Müslüman Türk milletinin hassasiyet gösterdiği birçok olayda halkımızın bilgilendirilmesini sağlamış olan, Kurtuluş Savaşı’nda da milli ruhun canlandırıldığı desteklendiği camilerimizde, Türkiye dışındaki vakalara da dikkat çekilmiştir. Haklı olarak örneğin, Bosna Hersek’teki, Çeçenistan’daki, Filistin’deki insanlık dramları ve katliamları camilerimizde anlatılmış, dini ve milli duygular diri tutularak dayanışma sağlanmaya çalışılmıştır. Hatta zaman zaman kampanyalarla bağışlar toplanmıştır.

Ancak kızıl kapitalist Çin’in, anayurdumuz olan Doğu Türkistan’da geçtiğimiz Temmuz Ayı’nın 5’nde başlattığı ve günlerdir devam eden katliamları her nedense camilerimizde hutbe konusu edilmemiştir. Bizzat Çin’in resmi kaynaklarına göre yüzlerce, bağımsız kaynakların verdiği bilgilere göre ise binlerce Müslüman Türk’ün katledildiği, binlercesinin yaralandığı ve halen binlercesinin kayıp olduğu kaydedilen bu insanlık suçuna karşı camilerimiz neden suskun bırakılmıştır. 5 Temmuz’dan itibaren aynı ay içinde 4 Cuma geçmiştir. 4 Cuma gününde de Diyanet’in illerde belirlediği hiç bir hutbede, Doğu Türkistan’daki soykırım ana konu seçilmediği gibi bu vahşete vurgu bile yapılmamıştır.

Bu bilgi, tespit ve düşünceler çerçevesinde;

1- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın uhdesinde olan hutbe konuları hangi kıstaslara göre belirlenmektedir?

2- Hemen bütün dünyanın gündeminde hala zaman zaman öne çıkan Doğu Türkistan’daki katliamların hutbelerde konu edilmemesinin sebebi nedir?

3- Yalan, iftira, gıybet, komşuluk ilişkisi gibi her zaman anlatılan ve her zaman anlatılabilecek konuların yerine Doğu Türkistan’da işlenen insanlık suçu hutbe konusu seçilemiyorsa, ya da seçilmiyorsa bunun en önemli makul sebebini açıklar mısınız?

4- Diyanet’in bu vurdumduymaz, milli ruh ve heyecandan uzak tutumunun, Hükümetinizin izlediği dış politikayla bir ilgisi var mıdır?

5- Hükümetiniz, Diyanet’e bu yönde sözlü ya da yazılı bir talimat vermiş midir?

6- Bazı illerimizdeki milli duyguları yüksek müftülerin hutbede söz konusu katliamları anlatma taleplerine rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bunları reddettiği hatta baskı yaptığı doğru mudur?

7- Kilise evlerin sayısının artırılması ve bunlara serbestiyet kazındırılması politikasına uygun olarak, yabancı ülke ve merkezlerden Hükümetinize, camilerin milli heyecandan, ortak acıların gündeme getirilmesinden uzak tutulması konusunda bir baskı var mıdır?

8- Yukarıda dile getirilen hususları, yani anayurdumuzda işlenen ve sizin de ifade ettiğiniz soykırımın hutbe konusu edilmemesini sorun olarak kabul ediyor musunuz?

9- Sorun olarak kabul ediyorsanız, sorumlular hakkında bir soruşturma açılması sağlanabilecek midir?

10- Sorun olarak kabul etmiyorsanız gerekçesi ve izahı nedir?